Sertab Erener
Müzik
Albümler
Sertab Erener Kimdir
Yücel Erener ve Nizamettin Erener çiftinin iki çocuğunun küçüğü olarak 4 Aralık 1964'te İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Çocukluğunu Pierre Loti'de geçiren güzel sanatçı, annesinin ailesi Yugoslavya'da yaşarken buradaki savaşlardan kaçıp Ayvalık, Balıkesir'e yerleşmişlerdir. Annesi Yücel Erener, 1957'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi almış ancak evlenince resimle uğraşmaya ara vermiştir. Baba tarafı Doğu Anadolu tarafındandır. Dedesi Muşludur. Babaannesinin Arap kökenleri vardır ve Siirtlidir. Babası Nizamettin Erener, Diyarbakır'da doğmuş. Şerif İçli'den ses eğitimi alarak kendini geliştirmiş ve bir ay İstanbul Radyosu'nda solistlik yapmıştır. Müzik alanında da yetenekleri olmasına rağmen avukat olmayı tercih etmiştir. Abisinin adı Serdar'dır ve Erener'i çocukken büyük ölçüde etkilemiştir. Sertab Erener, babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarını dinleyerek büyümüştür. Babası, "Ey Şûh-i Sertab" şarkısını sevdiği için kızına "baş ışık" anlamına gelen ismini koymuştur.
Başarılı şarkıcı, İlkokuldan sonra İtalyan Lisesi'ni kazanmış ancak buraya gitmek yerine Işık Lisesi'ne gitmeyi tercih etmiştir. Bu yıllarda sarılık geçirmiş ve 11 yaşındayken ülseratif kolit hastalığına yakalanmıştır. Kolit yüzünden lise yılları hastanelerde geçirmek zorunda kalmıştır. Lise ikinci sınıftayken, sürekli müzikle uğraşmayı istediği için "operacı olmak amacıyla" İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'na başlamıştır. Burada şan bölümüne bir süre devam ettikten sonra İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda dersler almıştır. Mimar Sinan Üniversitesi Opera Ana Sanat Dalı Opera ve Konser Şarkıcılığı Bölümü'nde de kısa süre eğitim almış ancak bölümü tamamlamadan okulu bırakmıştır. Klasik müzik eğitimi alarak kariyerine opera dalında devam etmek istemiş fakat öğrencilik yıllarında operadan beklediğini elde edemediği için onun dinleyicisi olmayı tercih ederek sahne solistliği yapmaya başlamıştır.
Sertab Erener'in ses aralığı 3 oktavdır ve türü koloratur sopranodur.
ÖZEL HAYATI:
Sertab Erener, ilk evliliğini 21 yaşındayken yapmıştır. Evliliği üç yıl sürmüştür.
1990 yılında ise kendisi gibi sanatçı Levent Yüksel ile nikah masasına oturmuştur. Erener, Yüksel ile evlenmesini şöyle anlatmıştır: "Levent çok yakın arkadaşımdı; dosttuk. Onun sevgilileri vardı, benim sevgililerim vardı. Hep aynı orkestrada çalıştık. Ben boşandıktan sonra nasıl oldu bilmiyorum, adını koyamıyorum ama bir yakınlık oldu falan böyle sevgili durumuna geçtik. Birçok arkadaşım vardı benim ama Levent hep özeldi, hep ayrı bir yeri vardı. Özel bir şey hissediyormuşum demek ki. Hiç zorlamaya vermeden kendiliğinden oldu." Çift, 1996 yılında boşanmıştır.
2015 yılının temmuz ayında altı aydır beraber olduğu sevgilisi Emre Kula ile Seferihisar, İzmir'de dünyaevine girmiştir.
Güzel sanatçı geçmişte, Demir Demirkan ile uzun bir birliktelik yaşamıştır.
KARİYER HAYATI:
Sertab Erener, Sezen Aksu'nun Memduh Paşa Yalısı'nda düzenlenen 1987'deki doğum günü partisine, partiyi organize eden kişi aracılığıyla solist olarak katılmıştır. Sezen Aksu, Erener'i ilk gördüğünde onun rüküşlüğüne takılmış ancak sesini çok beğenerek ona geri vokal olmasını teklif etmiştir. Sanatçı, başta vokalist olmayı istememiş ve bunu şöyle anlatmıştır: " Bana vokalistlik teklifi yaptı. Kabul etmedim. Çünkü kendim zaten solisttim. Bir küme düşme olayı gibi geldi. Pozisyonum gereği, vokalist olmamam lazım diye düşünüyordum." Daha sonra, arkadaşı Levent Yüksel'in Aksu'yla yakınlığı üzerine Erener, Aksu'nun yanında geri vokallik yapmayı kabul etmiştir.
1987 Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'na Sertab Altın (ilk eşinin soyadı) adıyla katılarak yarışmada "Akdeniz" şarkısını seslendirmiştir. 1989'da yine aynı adı kullanarak Klips grubuyla birlikte 1989 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Elemeleri'ne "Hasret" şarkısıyla katılmıştır. Ancak elemelerde üçüncü olduğu için ülkeyi 1989 Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil edememiştir. 1990'da elemelere ise Sertab Erener adını kullanarak katıldı ve seslendirdiği "Sen Benimlesin" şarkısıyla altıncı olmuştur.
Sertab Erener, 1990'ların başında Sezen Aksu'nun desteği ile adını duyurmaya başladı. İlk stüdyo albümünü Aksu'nun yanı sıra Uzay Heparı, Aysel Gürel ve Garo Mafyan gibi isimlerle birlikte hazırlamıştır. Özellikle Aksu, Erener'in albümü için fazlasıyla emek harcamıştır. Erener bu durumdan şöyle bahsetmiştir: "Sezen'le bu ülkenin, bu toprağın müziğini öğrendim. Ondan sonra burada yapılan müzikle ilgilenmeye başladım. Bu yüzden Sezen bana kaset yaparken çok zorlandı, beni nereye oturtacağını çok düşündü. Çünkü 'Sertab iyi İngilizce söyler, Türkçe söyleyemez.' diyorlardı. Kafasını, beynini ikiye böldü." Sakin Ol! adı verilen albüm, 1992'de çıkarılmıştır. Sertab Erener, albüme adını veren şarkı ile ses getiren bir çıkış yaptı. Şarkının klibinde Aksu ve Uzay Heparı da oynayarak şarkıcıya destek olmuştur. Erener, Sakin Ol! ile birlikte Türk pop müziğine yeni bir ses ve yeni bir soluk getirmeyi amaçlamıştır. Çıktığı 25 gün içinde 300 bin kopya satan albüm, toplam 750 bin de kopya satmıştır. "Sakin Ol!"un yanı sıra "Aldırma Deli Gönlüm", "Ateşle Barut", "Vurulduk", "Oyun Bitti", "O, Ye" ve "Suçluyum" şarkılarına video klip çekilmiştir. 1992'nin sonunda Erener, TRT 1 ve Kanal 6'nın 1993 yılbaşı için hazırladığı kutlama programlarında sahneye çıkmıştır.
Şarkıcı 13 Mart 1993'te, 1993 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye adına yarışacak şarkıcının belirlendiği ulusal elemelerin ara gösterisinde konser vermiştir. Haziran'da Hey Girl dergisinden Yılın Ümit Veren Şarkıcısı ödülünü alan Erener, Temmuz'da Rumeli Hisarı'nda konser vermiştir. 11 yaşından beri acılarını çektiği ülseratif kolitten kurtulmak için 1993'te ve 1994'te ABD'ye giderek üç kez ameliyat olmuştur. Hastalık yüzünden çektiği acıları "Bağırsağımda bir yara vardı ve yıllarca iyileşemedi. Hastaneler, diyetler, sokağa çıkamamalar, yataklar... Günde 35 kere tuvalete gidiyordum. Bağırsaklar hiçbir şey tutmuyordu." sözleriyle hastalığını anlatmaya çalışmıştır. Ameliyatlar sonucunda kalın bağırsağının tamamı alınmış ve bağırsağını dışarı çıkardıkları için bir yıl boyunca elinde torbayla dolaşmak zorunda kalmıştır. Hastalık yüzünden öleceğini düşündüğünde kendi varoluşunu sorgulamaya başlamış ve kafasında "Ben niye buradayım? Niye ben?" gibi soruların cevabını aramıştır. Böylece felsefe kitapları okuyarak meditasyona başlamıştır.
26 Ağustos 1998 tarihinde Sertab Erener, "Haydi Güneydoğu" kampanyası kapsamında düzenlenen "Güneydoğu Eğitim Seferberliği Konserleri"nde sahneye çıkmıştır. Aynı ay Sony Müzik Türkiye'den Melih Ayraçman, Sertab Erener'i Avrupa'da tanıtmayı amaçladıklarını ve bunun için projelerinin olduğunu duyurmuştur. Aralık'ta Erener, Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı yararına verilen konserde José Carreras ile aynı sahneyi paylaşarak şarkı söylemiştir. Müzikal projelerinin yanı sıra, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde bir yıl öğretmenlik de yapmıştır.
Ocak 2003'te TRT, 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi Sertab Erener'in temsil edeceğini duyurmuştur. Şubat'ta şarkının adının "Everyway That I Can" olduğu ve tamamın İngilizce sözler içerdiği de açıklanınca bu duruma tepkiler gelmiştir. Türk Dil Kurumu, Türkiye'nin ve kültürünün tanıtımı açısından İngilizce bir şarkı yerine Türkçe bir şarkıyla katılma çağrısı yapmıştır. Erener, yaptığı açıklamada eleştirilere "Dünya standartlarına uymak için İngilizce sözler olması gerekiyor. Dünyanın yarısı İngilizce dinliyor, neden bir Türk sanatçısını İngilizce dinlemesinler? İnsanlar Türkçe anlamıyor. Kendi dilimizle anlatmakta zorlanıyorsak, neden boşuna zorlanalım? TRT bana şarkı yaz getir dediğinde, ben de şartlarımı ortaya koydum. 'Şarkıyı İngilizce söylemek istiyorum' dedim." sözleriyle çıkan tepkilere cevap vermiştir. 8 Mart'ta tanıtılan "Everyway That I Can", 24 Mayıs'ta Riga'da yapılan yarışmada 167 puan toplayarak birinci olmuştur. Böylece Türkiye, Eurovision Şarkı Yarışması'nda ilk birinciliğini elde etmiş ve yarışma bir sonraki yıl İstanbul'a taşınmıştır. "Everyway That I Can", Avrupa'daki pek çok ülkede listelere girmiş, İsveç ve Yunanistan resmî listelerinde bir numaraya yükselmiştir. Bu iki ülkede de ticari başarı yakalaması üzerine ilkinden altın, ikincisinden platin sertifika kazanmıştır.
Sertab Erener, Türkiye'ye döndükten sonra Eurovision birinciliği sayesinde çeşitli ödüller elde etmiştir. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüş, kendisinin başarını kutlamak adına bir resepsiyon düzenlenmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görülmüştür. MÜ-YAP Müzik Ödülleri ve Kral TV Video Müzik Ödülleri de Erener'e Onur Ödülü verilmiştir. Şarkıcı, Temmuz 2003'te gösterime giren Masked and Anonymous filmi için Bob Dylan'in "One More Cup of Coffee" şarkısını seslendirmiştir. Ağustos'ta, UNICEF ve MEB iş birliğiyle başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyasının tanıtım filmlerinden birinde oynamıştır. 26 Eylül'de, Irak'taki lösemili çocuklara bağış için Royal Albert Hall'de düzenlenen gecede pek çok şarkıcıyla birlikte sahneye çıkmıştır.
Müzikal tarzı ve sesi
Sertab Erener'in ses aralığı 3 oktavdır ve türü koloratur sopranodur. Bir pop müzik şarkıcısıdır. Şarkılarında, "Ortadoğu ezgilerinden kulüp şarkılarına kadar uzanan bir yelpaze" yer alır. 1980'lerde şarkıcılığa ilk atıldığında operayla uğraştı ancak operada beklediğini bulamayınca pop yapmaya karar verdi. Bundan şöyle bahsetti: "Benim düşündüğüm gibi, hayal ettiğim gibi çıkmadı. Kendi içimde yarattığım başka bir operaydı belki de. Ne bileyim ben. Yurt dışına gidecek öyle bir para pul, öyle bir burs yoktu o dönem. Sonra dedim ki jingle söylüyorum. Para da kazanıyorum. Ben en iyisi kendi kulvarımda kendi kendime bir şeyler yapayım. Operadan pop müziğe geçerken oldukça zorlandı. Milliyet'te yazan Semih Günver, 1994'teki bir yazısında Erener'in sesiyle ilgili olarak "Ne renkli, ne tatlı bir ses. Bu genç kadın büyük bir şarkıcı. Gerçek bir soprano." dedi. Hürriyet yazarlarından Tolga Akyıldız ise "Sertab, hem sesinin hem de şarkı seçiminin gücüyle Türk popüler müziğinin birinci ligindeki en büyük markalardan biri." yorumunu yaptı. Ünlü olmadan önce yıllarca İngilizce şarkılar söylediği için ilk albümü Sakin Ol!'daki Türkçe şarkıların bir kısmında "söylediğini bilmediği bir şeyleri" anlattı, ne söylediğinden çok nasıl söylediğine takıldı. İkinci albümü Lâ'l'de ise bunun farkına vardı ve yaşanmışlıklarını da şarkılarına ekleyerek olayın sadece teknik kısmıyla ilgilenmeyi bıraktı. Üçüncü albümü Sertab Gibi'de söz yazarlığı ve bestecilik yapmaya başladı. Müziklerin alt yapısına fazlasıyla önem vermesine rağmen yine de sesi istediğinden ön planda oldu. Deneysel bir çalışma olarak nitelendirdiği Sertab Gibi için, Ticari başarısızlıkla sonuçlandı denilebilir ama kariyerim açısından 'Vay be, hatuna bak!' dedirtecek noktaya geldim. Bu deneyimle gördüm ki söyleyeceğim sözü müziğimle, Türk toplumunun beğeni sınırlarını küçük küçük zorlayarak, adım adım birlikte yürüyerek söylemeliyim. Yoksa tamamıyla avangart şeyler üretebilecek kapasiteye sahibim ama o, sadece arkadaşlarımın dinlediği bir şey olur. Oysa ben geniş bir kitleye hitap etmek istiyorum. Bu durumda da pop müziğin kitlelere ulaşmak ve hep birlikte bir adım öteye gitmek için doğru bir dil olduğuna inanıyorum." dedi.
Dördüncü albümü Sertab Erener, önceki üç albümüne kıyasla "deneylerden uzak ve oturaklı" bulundu. Beşinci albümü Turuncu, pozitif bir enerjiyle insanları hayata bağlaması için ortaya çıktı. Ayrıca önceki albümüyle ilan ettiği "Zor Kadın" imajını, bu albümdeki "Güle Güle Şekerim" şarkısının sözleriyle yıktı. 2003'te Eurovision'a katıldığı "Everyway That I Can" ise etnik motiflerle süslenmişti, klasik pop ve Türk müziğinin karışımını yansıtmaktaydı. Yedinci albümü Aşk Ölmez, çok iddiasız bir şekilde hazırlandı. Erener, Aşk Ölmez'de "bugüne kadar sahip olduğum bütün bilgileri, şarkının ilk beş dakikasında göstermeliyim ya da sesimi şurada ortaya çıkarmalıyım" iddiasından vazgeçti. Albümden şöyle bahsetti: "Biraz aşkı, insan olmayı kurcalıyor. Bir felsefesi olduğuna inanıyorum. Küçük espriler de var ama albüm özellikle kadın-erkek ilişkilerine dair.... Kendi aramızda yaşadığımız anlaşmazlıkları, bazen esprisini yaparak, bazen ciddiye alarak yazmaya çalıştım. Çoğunluğun dertleri; sonuçta ben de onlardan ayrı bir şey yaşamıyorum. Metropol insanı olduğum için onun sorunlarından söz ediyorum. Bunlardan yola çıkarak albümün sözlerini yazdım. Demir Demirkan ile birlikte yayımladığı caz fusion tarzındaki Painted On Water'da türküleri İngilizce sözlerle yeniden seslendirdi. Sekizinci albümü Rengârenk'te, yorumculuğundaki "diva hareketlerini azaltarak" daha sakin bir şekilde şarkı söyledi.
Etkilendikleri
Erener, şarkıcılığını geliştirirken Barbra Streisand'den etkilendi.
Sertab Erener, küçüklüğünü babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarıyla geçirdi. Alanis Morissette, Sting ve Tina Turner'ı severek dinlediğinden söz etti. Milliyet'ten Orhan Kahyaoğlu'na göre, çıkış yaptığı yıllarda "tüm Sezen Aksu etkisine rağmen, sesindeki incelik ve sanatsal birikiminden dolayı Sezen'in müziğinden kolayca sıyrıldı. Erener, Sezen Aksu'dan başta sahne performansı sırasında izleyicilerle iletişim kurma konusu olmak üzere pek çok şey öğrendi. Barbra Streisand'den ise "hayatımın kadını" diye bahsetti. Ünlü olmadan önce sürekli olarak Streisand'i taklit ettiğini şöyle anlattı: "Bir zamanlar onu nasıl taklit ederdim, anlatamam. Öylesine etüt etmiştim ki kadını, o kadar olur. gözünü kapa, Barbra karşında yani. Kendi şarkılarımı söylemeye karar verdiğimde ayıldım ki, böyle taklitle yürümez. Ondan sonra çok uğraştım sesimin kimliğini bulmak için.
Filmografi
Televizyon
- 2002 Ti Show Kendisi
- 2011 Star Akademi Kendisi
- 2014 Yalan Dünya Kendisi 76. bölüm
- Arkadaşım Hoşgeldin Kendisi
- 2015 Sesi Çok Güzel Kendisi
- 2018 Jet Sosyete Kendisi 26. bölüm
ÖDÜLLERİ:
- En İyi Pop Kadın Sanatçı (1.Kral Tv Video Müzik Ödülleri, 6.Kral Tv Video Müzik Ödülleri, 8.Kral Tv Video Müzik Ödülleri, 14.İstanbul Fm Altın Ödülleri)
- En İyi Türk Pop Müziği Kadın Solist (28.Altın Kelebek Ödülleri)
- Yılın Şarkısı / Everyway That I Can (10.Kral Tv Video Müzik Ödülleri)
- En Sevilen Kadın Sanatçı (2.Anket Şöleni Ödülleri)
- En İyi Kadın Sanatçı (17.Kral Tv Müzik Ödülleri)
- En İyi Türk Sanat Müziği Kadın Solist (39.Altın Kelebek Ödülleri)
- En İyi Mesaj İçeren Klip & Şarkı / Kız Leyla (1.Gossip Time. Yıl Sonu Ödülleri)
- En İyi Albüm / Kırık Kalpler Albümü (14. Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri)
Bu Dünya